Destekten Yoksun Kalma Tazminatı-Yargıtay Kararı Destekten Yoksun Kalma Tazminatı-Emsal Yargıtay Kararı Özet: Dava, kasten adam öldürme nedeniyle maddi ve manevi tazminat ve destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay tarafından yapılan değerlendirmede, mirasçılardan birinin desteğe ihtiyacı olmadığı, tazminat hesabının dosya içeriğine uymadığı; bu nedenle yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği ve haksız fiilin haksız tahrik altında işlendiği hususlarının gözönüne alınarak yeniden bir karar verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin E:2017/4993, K:2018/506 Sayılı Kararı “İçtihat Metni” MAHKEMESİ: …..Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar … vekili Avukat … tarafından, 03/02/2010 tarihli dilekçeyle kasten adam öldürmeden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karar davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kasten adam öldürme nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tarafların İddia ve Savunmaları Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi … ve …’ın davalılar tarafından kasten öldürüldüğünü haklarında kamu davası açıldığını belirtmektedir. Bu nedenle kasten öldürme nedeniyle ortaya çıkan maddi ve manevi zararlarının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili, davacıların destekten yoksun kalma tazminatını talep hakları olmadığını, eylemin haksız tahrik altında gerçekleştirildiğini belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesinin Kararı Mahkemece, destekten yoksun kalma tazminatının; bilirkişi raporu esas alınarak davacılar … ve …’in müteveffa …’in vefatından dolayı, davacı …’ın ise eşi …’ın vefatından dolayı destekten yoksun kaldıkları gerekçesiyle davacı … yönünden kısmen kabulüne, diğer davacılar yönünden ise kabulüne karar verilmiş, manevi tazminat istemlerinin de tüm davacılar yönünden kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay’ın Değerlendirmesi Davacılardan … (…) destek …’ın kızıdır. 1977 doğumlu olup olay tarihi itibariyle 28 yaşındadır. Hesap bilirkişi raporunda evlendiği tarih olan 02/01/2009 tarihine kadar babasının desteğinden yararlanacağı kabul edilerek destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmıştır. Mahkemece bu rapor hükme esas alınarak karar verilmiştir. Oysa olay tarihinde 28 yaşında olan davacı … …’in(…) yaşı itibariyle anne babasının desteğine ihtiyaç duymadan hayatını devam ettirmesi asıldır. Adı geçen davacının çalışmasını engelleyen bir özrü veya sağlık problemi olduğu konusunda herhangi bir iddia ve delil de bulunmamaktadır. O halde olağan destek yaşını geçmiş olan adı geçen davacının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir. Davacılardan … ve …’ın destekten yoksun kalma tazminatı yönünden ise, hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan tazminat hesabının dosya içeriğine uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu hususta konusunda uzman aktüerya bilirkişiden yeniden rapor alınarak, buna göre karar verilmesi gerekir. Ceza mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin mahkûmiyet kararı hukuk hâkimi yönünden bağlayıcı olup, taraflar yönünden kesin delil niteliği taşır. …1.Ağır Ceza Mahkemesinin E:2004/343, K:2006/305 sayılı ilamıyla sanık davalıların mütevaffa …’e yönelik eylemlerini haksız tahrikle gerçekleştirdikleri gerekçesiyle ceza indirimi yapılmıştır. Şu halde; davalıların müteveffa …’e yönelik eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiği ceza dosyasında maddi vakıa olarak belirlenmiştir. Hukuk hâkimi de bu tespit ile bağlıdır. … mirasçıları davacılar … ve … (…) yararına hükmedilen manevi tazminat yönünden de matematiksel oranda olmamak üzere uygun bir indirim yapılması gerekirken manevi tazminat isteminin tümden kabulü usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyize konu davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 05.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. Destekten Yoksun Kalma ile ilgili daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.