Sağlık Tazminat Davalarında Bakıcı Ücretinin Hesaplanması

Sağlık tazminat davalarında bakıcı ücreti; sağlık idaresinin hatalı tıbbi uygulaması neticesinde ağır engelli konuma gelen, yatalak olan ve başkasının desteği olmaksızın günlük yaşam aktivitelerini yerine getiremeyecek hale gelen kişilerin bakımlarının üstlenilmesi nedeniyle zarar kalemi olarak ortaya çıkmaktadır. Biz bu çalışmamızda sağlık tazminat davalarında konuyu bakıcı ücreti yönüyle irdeleyeceğiz. Sağlık tazminat davalarında Bedensel zararların kapsamı içine şunlar girmektedir: Sağlık tedavi giderleri, Çalışma iş gücünün azalması ve yok olması (işgücü kaybı, fonksiyon kaybı, efor kaybı), Bakıcı ücreti, Ekonomik geleceğin zorlaşması vs. Sağlık idaresinin, tazminat kalemi olarak, bakıcı ücretini tazminle yükümlü tutulması mümkündür. Ancak, bu zarar kaleminin kesin olarak ortaya çıkmış, belirgin hale gelmiş olması ile mümkündür. Kişinin isteği dışında maddi varlığında meydana gelen kayıp ve eksikliklerle, çoğalma olanağından yoksunluk olarak tanımlanan maddi zarar, henüz kesin olarak ortaya çıkmamış, belirgin hale gelmemiş ise, idarenin tazminle yükümlü tutulmasına olanak bulunmamaktadır. Bakıcı giderinin hesaplanmasında muhtemel yaşam süresi dikkate alınarak tazminat hesabı yapılmaktadır. Yerel İdare mahkemeleri bu hesaplamalara dayalı olarak belirlenen toplu tazminat miktarları üzerinden tazminata karar vermektedirler. Yine idare mahkemeleri kararları uyarınca ilgililere idareler tazminatları ödenmektedir. Tazminatın toplu olarak ödenmesiyle birlikte bakıma muhtaç kişinin hesaplanan muhtemel yaşam süresinden daha erken bir tarihte vefatı tespiti edilebilir. Bu durumda temyiz aşamasında veya ilerleyen aşamada idare aleyhine bir sebepsiz zenginleşme ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle sağlık idaresince de ödenen tazminatlar yasal faiziyle birlikte geri istendiğinde mirasçılar açısından zor durumlar ortaya çıkabilmektedir. Danıştay’ın Belirlediği İlke Kararlar Bu türden bir sorunlara yol açılmaması açısından, Danıştay 15. Dairesi 01.06.2016 tarihli büyük heyetince bazı ilke kararlar almıştır. Bu kararlar bakıcı ücret giderine ilişkin maddi tazminat kaleminin hesaplanmasında, uygulanacak faiz ve vekalet ücretlerinde önemlidir. Bu ilke kararlar şunlardır: 1- Bakımı üstlenilen ağır engelli hastanın hayatta olduğunun belgelendirildiği sürece bakıcı giderlerinin ödenmesine karar verilmesi, 2- Ödemenin her takvim yılı başında yıllık peşin olarak yapılması, 3- Bakımı üstlenilen ağır engelli hastanın bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat tutarının, aylık brüt asgari ücret üzerinden hesaplanması, 4- Anılan bu kriter üzerinden yapılacak hesaplamada, olay tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar olan kısmın ayrıca hesaplanması. Bu zaman aralığına tekabül eden tazminat tutarının yasal faiziyle birlikte tazminat olarak ödenmesine hükmedilmesi. Bu kısım açısından nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi, 5- Dava süresince ve daha sonraki yıllar için yapılacak bakıcı gideri tazminat hesaplamasının, ilgili yıldaki brüt asgari ücret üzerinden yapılmasına. Ağır engelli kişinin yaşadığını belgelendirilmek kaydıyla her takvim yılının başında peşin olarak yapılmasına. Bu kısım açısından maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine karar verilmiştir. Emsal Bazı Kararlar Danıştay 15. Dairesi 28.09.2016 tarih ve E:2016/2483, K:2016/4672 sayılı kararında; “İdare Mahkemesince belirtilen kriterler dikkate alınarak bakıcı giderine ilişkin tazminatın yeniden dönemsel olarak hesaplatılarak karara bağlanması ve buna ilişkin vekalet ücretinin de açıklanan şekilde ayrı ayrı hesaplanması gerektiği yolunda karar verilmiştir. Öte yandan aynı kararda hükmedilen tazminat miktarına uygulanacak Faiz yönünden ise davada arttırılan tazminat miktarı bakımından, 24.02.2014 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, arttırılan tazminat miktarına, dava tarihi olan 20.10.2005 tarihinden itibaren faiz yürütülmesini de hukuka aykırı bulunmuştur. Yine örnek bir başka olayda, Danıştay 15. Dairesi 20.02.2013 tarih ve E:2013/149, K:2013/1397 sayılı kararında şöyle denilmektedir: “Sağlık idaresinin ağır hizmet kusuru nedeniyle kişi %92 oranında işgücü kaybına uğramıştır. Bu durumdaki bir kişinin hayatını tek başına idame ettirmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle sağlık idaresine karşı tazminat davası açan davacıya asgari ücret üzerinden hesaplattırılacak maddi tazminatın bakıcı ücreti olarak ödenmesi gerekmektedir. Tıbbi uygulamalardan kaynaklandığı iddiasıyla zarar görenler tarafından açılan sağlık tazminat davaları yerel idare mahkemelerince karara bağlanmaktadır. Sonrasında temyiz incelemesi ise önceden Danıştay 15. Dairesi tarafından yapılmaktaydı. Ancak daha sonra Danıştay Daireleri arasında kapatılan daireler olmuştur. Danıştay Başkanlık Kurulu’nun 07/03/2019 tarih, 2019/25 sayılı kararı ile 15. Daire kapatılmıştır. Sağlık tazminat davalarının temyiz incelemesi artık Danıştay 10. Dairesi tarafından yapılacağından görüş farklılıkları olabileceği gözden uzak tutulmamalıdır. Sağlık tazminat davalarında tarafların gerekli idari başvuruları etkin ve süresinde yapmaları ve dava açma sürelerini kaçırmamaları önemlidir. Ayrıca dava sonunda Sağlık tazminat davalarından kaynaklı tüm tazminat haklarını da tam olarak kazanabilmesi için profesyonel hukuki yardımdan faydalanmaları gerekmektedir. Hukuk ve Danışmanlık Ofisimiz, Sağlık Tazminat Davaları alanında uzman avukatlar ve güçlü iş ve çözüm ortakları ile birlikte çalışmaktadır. Sağlık tazminat davaları ve bakıcı ücreti konusunda daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.