idare hukuku

Memur Disiplin Soruşturması Usul ve Esasları

Disiplin Soruşturmasının nasıl yapılacağı, disiplin soruşturması yapılırken hangi usul ve esaslara bağlı kalınacağı ve disiplin soruşturması nasıl yapılır, memur disiplin soruşturması aşamaları, disiplin soruşturması zamanaşımı v.b. gibi konulardan bahsedilecektir.

657 sayılı Kanuna tabi personel hakkında disiplin cezası verilebilmesi, usulüne uygun bir disiplin soruşturması yapılmasına bağlıdır. Disiplin soruşturması yapılmadan memurlara disiplin cezası verilemez.

Bu çerçevede, disiplin cezalarının neler olduğundan, disiplin soruşturmasının hangi usul ve esaslara bağlı olarak yapılacağından ve bu hususlarla ilgili ve ilişkili konulardan bu yazımızda bahsedeceğiz. Devlet Memurları Kanunu’na Göre Disiplin Cezaları Nelerdir?

Disiplin Cezaları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125 maddesinde sayılmıştır. Buna göre disiplin cezaları;

Uyarma, Kınama, Aylıktan Kesme, Kademe İlerlemesinin Durdurulması ve Devlet Memurluğundan Çıkarma’dır.

Disiplin Soruşturmasının Amacı Nedir?

Memurlar hakkında yapılan disiplin soruşturmasının amacı şu şekilde ifade edilmektedir:

Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak, Memurların kasıtla, kusurla veya ihmalle gerçekleştirdikleri eylemleri cezalandırmak ve böylece kamu kurumlarının iç çalışma düzenini korumak, Memurların memurlukla bağdaşmayacak nitelikteki hal ve tavırlarda bulunmasını engellemek.

Disiplin Suçunun Öğrenilme Halleri Nelerdir?

Memurlar hakkında disiplin soruşturmasına başlanabilmesi için disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin bir şekilde öğrenilmesi gerekir. Bu çerçevede disiplin amirleri bu fiil ve halleri,

Bizzat, Basında çıkan bir haber yoluyla, Yapılan çeşitli teftiş ve denetimler sırasında, Şikâyet veya ihbar üzerine

Öğrenebilirler.

Bu şekillerden biriyle disiplin soruşturmasına konu olabilecek fiil ve hal öğrenildikten sonra gerçekten bu fiil ve hallerin işlenip işlenmediği hususunun ortaya konulması gerekir. Bu da her zaman usulüne uygun bir disiplin soruşturmasının başlatılması, yürütülmesi ve sonuçlandırılmasıyla mümkündür. Disiplin Soruşturmasının Başlatılması Sırasında Nelere Dikkat Edilmelidir?

Disiplin soruşturmasına başlamadan önce disiplin soruşturmasının kimler hakkında yapılacağını bilmek önemlidir.

Bu çerçevede, disiplin suçunun işlendiği tarihte memur olan ancak daha sonra istifa eden, emekliye ayrılan, devlet memurluğundan çıkarma cezası alan, müstafi (görevinden çekilmiş) sayılan memurlar da dâhil olmak üzere tüm memurlar hakkında disiplin soruşturması yapılabilir.

Bir kişi hakkında disiplin soruşturması yapılmışsa, aynı fiil ve halden ikinci kez disiplin soruşturması yapılamaz. Disiplin Soruşturmasını Yapmaya Yetkili Amirler Kimlerdir?

Disiplin soruşturmasını yapmaya ve bu konuda karar vermeye, memurun disiplin suçunu gerektiren fiil ve halin işlediği anda görevli olduğu yerdeki disiplin amirleri yetkilidir.

Bu disiplin amirleri, bu fiil ve hali öğrendikten sonra derhal disiplin soruşturmasına başlamalıdır. Aksi halde 657 sayılı Kanunda öngörülen soruşturma zamanaşımı süreleri geçebilir. Disiplin Soruşturmasına Başlama ve Ceza Verme Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır?

Bu husus 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 127.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, disiplin cezası gerektiren fiil ve halin öğrenildiği tarihten itibaren disiplin amirlerince;

Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarını gerektiren hallerde 1 ay, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren hallerde 6 ay,

İçinde disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.

Disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten 2 yıl geçerse yine disiplin cezası verilemez. Bu da ceza verme zamanaşımıdır.

Kanunda öngörülen bu kısa süreler gözönüne alınarak disiplin soruşturmasına derhal başlanmalıdır. Disiplin Soruşturmasının Gerekliliği ve Soruşturmacı Atanması

Disiplin amirleri tarafından memura işlediği disiplin suçunun karşılığı olarak doğrudan disiplin cezası verilemez. Disiplin cezası verilebilmesi için disiplin soruşturmasının yapılması şarttır.

Disiplin soruşturması, disiplin amiri tarafından bir soruşturmacı (muhakkik) görevlendirilmesi ile başlar. Soruşturmacının soruşturmasını yürüttüğü memura eşit veya daha üst bir görevde bulunması zorunludur. Soruşturmacının Görev ve Yetkileri

Soruşturmacı;

Disiplin amirinin disiplin cezası verme yetkisi dışında bütün yetkilerine sahiptir. Soruşturmayla sınırlı olmak üzere, her çeşit evrakı incelemeye, ilgili kurum ve kişilerden belgeler almaya, keşif yapmaya, tanık dinlemeye, hakkında soruşturma yapılan memurun ifadesini almaya ve disiplin soruşturma raporu düzenlemeye yetkilidir.

Soruşturmacı, hakkında disiplin soruşturması yürüttüğü memurun leh ve aleyhine tüm delilleri toplamalıdır. Disiplin Soruşturma Raporunda Bulunması Gerekenler

Soruşturmayı tamamlayan soruşturmacı bunun sonucunda bir soruşturma raporu düzenlemelidir. Soruşturma raporunda;

Soruşturma Oluru ve Soruşturmacı Atanma Yazısının Tarih ve Sayısı, Disiplin Cezasını Gerektiren Fiili Öğrenme Tarihi, Soruşturmaya Başlama Tarihi, Soruşturma Geçiren Memurun Kimliği, Müşteki veya Mağdurun Kimliği, Soruşturmaya Konu Olay, Olayın Tarihi ve Yeri, Memurun Savunması (İfadesi), Memurun Leh ve Aleyhindeki Deliller, Delillerin Bir Bütün Halinde Değerlendirilmesi, Raporun Sonucu.

Raporun sonuç kısmında olay hakkında tahlil ve değerlendirmeler, hangi fiil ve halin hangi disiplin cezasını gerektirdiği madde ve bent belirtilmek suretiyle gösterilmesi zorunludur. Memurun Savunma Hakkı

Disiplin soruşturmasının tamamlanmasından ve rapor düzenlenmesinden sonra memura Anayasal bir hak olan savunma hakkı verilir. Memurun savunması alınmadan memura disiplin cezası verilemez.

Savunma İstem Yazısında;

İsnat edilen fiil ve haller yer, zaman, kişi ve olay belirtilerek açıkça yazılmalı, Memura 7 günden az olmamak üzere bir süre verilmeli, (7 günden az süre verilmesi iptal sebebidir) Bu süre içinde savunma yapılmazsa savunma hakkında vazgeçilmiş sayılacağına ilişkin bildirimde bulunulmalıdır.

Disiplin Cezası Vermeye Yetkili Amir ve Kurullar

Disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullar, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 126.maddesinde sayılmıştır. Buna göre,

Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir.

Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile verilir.

Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler.

Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümleri saklıdır. Diğer Hususlar

Disiplin amirleri uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren 15 gün içinde vermek zorundadırlar.

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren hallerde soruşturma dosyası, kararını bildirmek üzere yetkili disiplin kuruluna 15 gün içinde tevdi edilir.

Disiplin kurulu, dosyayı aldığı tarihten itibaren 30 gün içinde soruşturma evrakına göre kararını bildirir.

Memurluktan çıkarma cezası için disiplin amirleri tarafından yaptırılan soruşturmaya ait dosya, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kuruluna tevdiinden itibaren azami altı ay içinde bu kurulca, karara bağlanır.

Disiplin cezaları verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır.

Aylıktan kesme cezası, cezanın veriliş tarihini takip eden aybaşında uygulanır.

Verilen disiplin cezaları üst disiplin amirine, Devlet memurluğundan çıkarma cezası ayrıca Devlet Personel Başkanlığına bildirilir.

Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir.

İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir.

İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır.

İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler. Disiplin Cezalarına Karşı Dava Açılması

Disiplin cezalarına karşı cezanın verildiği tarihten itibaren 60 gün içinde idare mahkemelerinde dava açılabilir.

Disiplin soruşturmasının yürütülmesi ve sonuçlandırılması aşamasında yukarıda belirtilen ağır usullere uyulmaması bu cezaların iptaline neden olacaktır. Disiplin cezaları ile ilgili idare mahkemelerinde açılan davaların yüzde 60 ila 70’i disiplin soruşturmasının usulüne uygun yürütülmemesinden kaynaklı olarak iptalle sonuçlanmaktadır.

375 Sayılı KHK

Kamu görevinden çıkarma, 375 sayılı KHK ya göre memurun bir daha kamu görevinde istihdam edilemeyecek şekilde ilişiğinin kesilmesi olarak tanımlanabilir.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra Olağanüstü halin ilan edilmesiyle, terör örgütleri ile irtibatlı veya iltisaklı oldukları değerlendirilen memurlar OHAL KHK’ları ile kamu görevinden çıkarılmışlardır. Bu şekilde kamu görevinden çıkarılanlar 685 sayılı KHK ile kurulan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’na başvurmuşlardır. Buradan olumsuz cevap almaları halinde ise idare mahkemelerinde iptal davası açmışlardır.

Olağanüstü halin sona ermesinden sonra ise kamu görevinden çıkarma 31.07.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7145 sayılı Kanun’un 26.maddesine göre olmuştur. 7145 sayılı Kanun’un 26.maddesi 375 sayılı KHK ’nın Geçici 35.maddesine eklenmiştir.

375 sayılı KHK’nın Geçici 35.maddesine göre, terör örgütleri ile irtibatlı veya iltisaklı oldukları değerlendirilen memurlar çalıştıkları kurumun bağlı bulunduğu Bakan Onayı ile kamu görevinden çıkarılmışlar ve çıkarılmaya da devam edilmektedir.

Bu yazımızda 375 sayılı KHK ya göre kamu görevinden çıkarma müessesesinin devlet memurluğundan çıkarmadan farkından, açılacak davalarda görevli ve yetkili mahkemeden ve dava dilekçelerinde ileri sürülebilecek olası savunmaların neler olabileceğinden bahsedeceğiz.

Kamu Görevinden Çıkarma — Devlet Memurluğundan Çıkarma Farkı

Devlet Memurluğundan çıkarmada, kurumların kendi mevzuatları da olmakla birlikte, genel Kanun 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’dur. 657 sayılı Kanuna göre Devlet memurluğundan çıkarma, bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarma olarak tanımlanmıştır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre Devlet memurluğundan çıkarma için;

Disiplin cezası gerektiren fiilin Kanun maddesinde belirtilmesi, Disiplin cezası gerektiren fiil disiplin amirlerince öğrenildikten sonra derhal soruşturmaya başlanması, Bu çerçevede soruşturma oluru verilmesi ve soruşturmacı atanması, Soruşturmacının hakkında disiplin soruşturması yaptığı memurun leh ve aleyhindeki delilleri toplaması, Bu işlemleri yaptıktan sonra bir disiplin soruşturma raporu düzenlemesi, Disiplin soruşturma raporunda memurun hangi fiili işlediği ve fiilin hangi cezayı gerektirdiğinin açık bir şekilde ortaya konulması, Disiplin amiri tarafından memurun son savunmasının alınması veya 657 sayılı Kanunun 129.maddesinde belirtilen hakların tanınması ve Yüksek Disiplin Kurulu tarafından memur hakkında Devlet memurluğundan çıkarma cezası verilmesi gerekir.

Bütün bu belirtilenler Devlet Memurluğundan çıkarma cezası verilecek memur için usuli güvencelerdir. Bunlardan birine uyulmaması disiplin cezasının iptal edilmesine neden olacaktır.

Ancak 375 sayılı KHK ya kamu görevinden çıkarmada, bütün bu usuli güvenceler dikkate alınmamaktadır. Memurun terör örgütleri ile irtibatlı veya iltisaklı olduğu yönünde kurumlarında kurulacak Komisyonca bir değerlendirme yapılması yeterli görülmektedir. Bu değerlendirmeden sonra savunma hakkı(savunma istem yazısında bulunması gereken unsurlara aykırı) tanınarak memur hakkında kamu görevinden çıkarma cezası verilmektedir.

375 sayılı KHK ile Kamu Görevinden Çıkarma Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Terör örgütleri ile irtibatlı veya iltisaklı olduğu değerlendirilen memur Bakan Onayı ile kamu görevinden çıkarılır. Kamu görevinden çıkarma işlemine karşı bu işlemin tebliğinden itibaren 60 gün içinde dava açılabilir. Görevli mahkeme İdare Mahkemesi’dir. Yetkili mahkeme ise 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 33/2.maddesine göre memurun son görev yaptığı yer idare mahkemesidir. Husumet Bakanlığa yöneltilir. Örneğin, memur Sağlık Bakanlığına bağlı olarak çalışıyorsa burada davalı Sağlık Bakanlığı’dır.

Dava Dilekçelerinde İleri Sürülebilecek Olası Savunmalar 1- Değerlendirme

375 sayılı KHK’da memurun kamu-görevinden çıkarılması için terör örgütleriyle irtibatlı veya iltisaklı olduğunun kurum içinde kurulan Komisyonca değerlendirilmesi yeterli görülmüştür.

Dava dilekçesi yazılırken bahsi geçen

Değerlendirmenin neye göre yapıldığının, Değerlendirmeye hangi fiil veya davranışların esas alındığının

ortaya konulması açısından bu işlem dosyasının dava dosyasına celbinin sağlanması gerekmektedir. Aksi durum muğlak bir durum oluşturur ve hukuki denetimi engeller.

2- Kontörlü/Ankesörlü Telefonlardan Aranma — Ardışık Aranma

Bu hususun genellikle asker olarak görev yapan memurların dosyasında yer aldığı görülmektedir. Ancak burada önemli olan ve ortaya konulması gereken husus,

Aramaların kimler tarafından yapıldığının, Bu aramalarda hangi hususların konuşulduğunun(içeriğinin) ve Arama örgüt araması deniyorsa bir talimat alınıp alınmadığının, talimat alındıysa ne şekilde uygulandığının

ortaya konulmasıdır. Öte yandan ardışık arandığı iddia edilen kişilerin birbirini tanıması ve bir hiyerarşinin olması da gerekir. Salt kontörlü/ankesörlü telefonlardan aranmanın bir hukuk devletinde kamu görevinden çıkarmaya dayanak oluşturamayacağı açıktır.

3- Bank Asya’ya Para Yatırma

İdareler tarafından Bank Asya’ya para yatırma kamu görevinden çıkarma için yeterli görülmektedir. Ancak idare mahkemeleri ve Yargıtay kararları çerçevesinde Bank Asya’ya para yatırmanın dayanak alınabilmesi için;

Paranın örgüt talimatıyla yatırılması, 17–25 Aralıktan sonra toplu para yatırılması veya Olağan/güncel bankacılık işlemler dışında işlemler yapılması gerekmektedir.

Bu nedenle dava açılırken Bank Asya hesap hareketlerinin dava dosyasına celbinin sağlanması gerekir. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay, olağan bankacılık işlemlerini örgütsel faaliyet kapsamında değerlendirmemektedir.

4- Örgüte Müzahir Okula Çocuğunu Gönderme

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 03.12.2018 tarihli ve E: 2018/1958; K: 2018/4762 sayılı kararında da sanığın, “Çocuğunu örgüte müzahir okula göndermesinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceğini” belirtmiştir.

Bu çerçevede, örgüte müzahir okula çocuğunu göndermek iltisak veya irtibat kavramları çerçevesinde değerlendirilmeyebilir. Aynı zamanda, okulun ikamet adresinize yakınlığı, okulun teşvik-alan okullardan olması ve çocuğunuzun okulu burslu kazanması da savunma açısından önemli etkenlerdendir.

5- Memur Hakkında Soruşturma veya Ceza Davası Bulunması

Memur hakkında soruşturma bulunması veya ceza davası açılması örgütle irtibat veya iltisak için yeterli görülmektedir. Masumiyet karinesine aykırı olarak kamu görevinden çıkarma kararları verilmektedir. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar bir kişi masum sayılacağından bu hususunda dava dilekçelerinde özellikle belirtilmesi gerekmektedir. Memur hakkında soruşturma bulunması veya ceza davası açılması bir hukuk devletinde memurun kamu görevinden çıkarılması için yeterli değildir.

Yukarıda belirtilen hususlar, uygulamada genel olarak karşılaşılan kamu görevinden çıkarma gerekçeleridir. Memur hakkındaki iddialara göre bu gerekçeler çoğaltılabilir. Aynı zamanda dava dilekçelerinde kamu görevinden çıkarmaya ilişkin işlemin hangi temel hak ve özgürlükleri ihlal ettiği belirtilmeli, ulusal ve uluslararası mevzuata aykırılıklar ortaya konulmalıdır.

Açılacak Dava İle İlgili Diğer Hususlar

Memurlar kamu görevinden çıkarıldığı için yargılama giderlerini karşılaması kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürebilir. Bu nedenle davaların adli yardım talepli açılması uygun olacaktır. Dava adli yardımlı açıldığında karar kesinleşinceye kadar bütün yargılama giderlerinden muafiyet sağlayacaktır.

Bu davaların yürütmenin durdurulması talepli açılmasının pratikte bir faydası yoktur.

Kamu görevinden çıkarılan memur hakkında takipsizlik veya beraat kararı verildiyse mağduriyetin ortaya konulabilmesi için dava dilekçeleri duruşma talepli yazılabilir.

Dava dilekçelerin kişiselleştirilmesi önemlidir. Emsal dilekçeler üzerinden gidilse de uyarlama yapılması gerekir. Dava dilekçelerinin sayfalarca (30–40 sayfa) yazılmasına gerek yoktur. Anlatılmak istenen kısa, öz ve gerektiği kadar anlatılmalıdır.

Son olarak dava dilekçeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3 ve 5.maddelerine uygun olarak yazılmalıdır.

İdari yargılama usulünde dava açma sürelerinin kısalığı nedeniyle kamu görevinden çıkarma işlemi ile ilgili davaların açılması ve takibinin alanında uzman bir İdare Avukatı tarafından yapılması uygun olacaktır.

Ankara Anlaşması Vizesi Nasıl Alınır?

Ankara anlaşması vizesi Türk vatandaşlarına İngiltere’de birçok alanda iş kurabilme imkânı sağlayan bir vizedir.

Ankara Anlaşması 12 Eylül 1963 tarihinde Türkiye ile Avrupa Birliği(o zamanki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğu) arasında imzalanan bir anlaşmadır. İngiltere’nin 1973 yılında Avrupa Birliğine dâhil olması ile birlikte İngiltere de bu anlaşmasının taraflarından bir haline gelmiştir.

Ankara Anlaşması vizesi (İngilizce adıyla Turkish Businessperson and Worker Visa) ile Türk vatandaşları, uzmanlık alanlarına uygun birçok iş kolunda İngiltere’de iş kurabilme imkanına sahiptirler. Bu iş kolları: Türkiye’de doktorluk, avukatlık, öğretmenlik, IT uzmanlığı, hemşirelik, müzisyenlik, oyunculuk, dansçılık, kuaförlük, kasaplık, aşçılık, kuyumculuk, müteahhitlik, terzilik, inşaat işçiliği, sporculuk, muhasebecilik, elektrikçilik, marangozluk, pastacılık gibi birçok alanı kapsamaktadır.

Ankara Anlaşması Vizesi Alabilmenin Şartları

Ankara Anlaşması kapsamında, ankara anlaşması vizesi için gerekli evraklar, vize başvurusu yapabilmek ve vize alabilmek için İngilizce bilmek veya üniversite mezunu olmak şartı aranmamaktadır. Vize alabilmek için;

Türk vatandaşı olmak, 18 yaşını doldurmuş olmak, Belli bir iş kolunda bilgi ve tecrübeye sahip olmak ve Yeterli sermayenin (işe göre değişmekle birlikte tavsiye edilen en düşük miktar 50.000,00-TL) sahibi olmak

gibi genel kriterleri saÄŸlamak yeterlidir.

Ankara Anlaşması Vizesi Sağladığı İmkânlar

Ankara Anlaşması vizesi diğer adıyla ECAA 2 Turkish Businessperson Visa Türk vatandaşlarına: 1- İngiltere’de iş kurma,

2-Belli bir süre sonra İngiltere’de süresiz oturum alma,

3-İngiltere vatandaşı veya çifte vatandaş olma,

imkanı sağlamaktadır.

Ankara anlaşması vizesi üç aşamalı bir vize türüdür. Birinci aşama; ilk başvuruda alınan bir yıllık vize, ikinci aşama üç yıllık uzatma vizesi ve üçüncü aşama ise ikinci kez üç yıllık uzatma vizesi şeklindedir. Böylelikle toplam yedi(1+3+3) yıllık bir süreyi kapsamaktadır.

Vize başvurusu için gerekli tüm iş ve işlemler online internet üzerinden yapılmaktadır. Başvurunun yapılacağı merkeze(TLS Contact) fotoğraf çekimi, parmak izi verme ve pasaport teslimi için gidilmektedir. Olağandışı bir durum söz konusu olmadığı sürece normal şartlarda kırk beş gün ila altmış gün içerisinde vize başvurusu sonuçlanmaktadır. Başvuru olumlu sonuçlandığında vize ile İngiltere’ye gidip bir yıl süreli çalışma kartlarının(BRP) başvuru formunda belirtilen adresten alınıp işin kurulması gerekmektedir. Bir yıl sonunda üç yıllık uzatma başvurusu yapıp üç yıl daha çalışma vizesi uzatabilir. Birinci üç yıllık sürenin sonunda da vizenin ikinci kez üç yıl daha uzatılması talebi ile vize iş ve işlemlerinin yapıldığı Home Office e başvuruda bulunabilir.

Ankara Anlaşması vizesi aldığında, toplam yedi yıllık sürenin beşinci yılında süresiz oturum hakkı elde edebilmektedir. Öte yandan, bu yedi yıllık sürenin altıncı yılında İngiltere vatandaşlığı alma hakkına da sahip olunmaktadır.

Ankara Anlaşması kapsamında vize başvurusu yapan kişinin eşi ve 21 yaşından küçük çocukları da bu vizeden yararlanır. İngiltere’de yaşama imkânına sahip olma hakkı elde ederler.

Ankara Anlaşması vizesi, dil, yaş, eğitim ve yüksek sermaye şartı olmaksızın dünya üzerinde Türk Vatandaşlarına yurtdışında iş kurup yaşama imkanı sağlayan en kolay vize türüdür.

İngiltere Ankara Anlaşması Vizesi Özellikleri

Genel olarak, ingiltere vizesi ankara anlaşması, ingiltere çalışma izni, ingiltere çalışma vizesi olarak da adlandırılan ve Ankara anlaşması 2020 dönemine ait özellikleri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.

• İngiltere Ankara Antlaşması vizesi ile İngiltere’ye giriş yapan kişiler burada yerleşik yaşama hakkına sahip olurlar.

• Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ECAA Ankara Antlaşması vizesi ile İngiltere’de kendi işini kurabilir ya da mevcut bir şirkete ortak olabilirler.

• Ankara Antlaşması vizesi ile İngiltere’ye yerleşen kişiler İngiltere vatandaşlarına sunulan ücretsiz ve sağlık gibi haklardan faydalanabilirler.

• Ankara Antlaşması vizesi ile İngiltere’ye yerleşen kişiler askerlik hizmetlerini 37 yaşına kadar erteleyebilir ve bedelli askerlik hakkından faydalanabilirler.

• ECAA Ankara Antlaşması vizesi kapsamında İngiltere’ye yerleşen kişiler bakmakla yükümlü oldukları kişileri yanlarında götürebilirler. Aile bireyleri kişinin vize başvurusunda beyan ettiği mesleği yapmakla yükümlü değildir. İstedikleri diğer bir alanda çalışabilirler.

• Ankara Antlaşması vizesinde stand-still( değiştirilemez) kuralı bulunmaktadır. Yani Ankara Antlaşması vizesi ile İngiltere vatandaşlığına geçen ya da otum hakkı elde eden kişilere ilişkin uygulamalar herhangi bir şekilde ya da koşulda değiştirilemez.

Ankara Antlaşması Vizesi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular Ankara Antlaşması Başvurusu Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?

Ankara Anlaşması vizesi başvuruları kısmen değişiklik göstermesine karşılık maksimum 30 günde sonuçlanmaktadır. Ancak Ankara Anlaşması vize başvurularının sonuçlanma süresi zaman zaman değişebilecektir. Ankara Anlaşması 2-3 haftalık bir sürede de sonuçlanabilir.

Ankara Antlaşması Vizesi Başvurum Olumsuz Sonuçlanırsa İtiraz Edebilir Miyim?

Ankara anlaşması vize başvuruları olumsuz sonuçlanan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının itiraz hakkı mevcuttur. Ancak Ankara Anlaşması vize başvuru sahibinin

Vize başvuru geçmişinde olumsuz bir durum ve Hali hazırda başka bir vizesi olup süresi bitmiş ise

Ankara Anlaşması vize başvuru reddi hakkı ”Appealrights”ı kullanabilir.

Ankara Anlaşması İle İngiltere’de Başka Bir İşyerinde Çalışabilir Miyim?

Ankara Anlaşma vizesi başvuruları olumlu sonuçlanmış Türkiye vatandaşları bu vizeleri ile İngiltere’de başka bir iş yerinde çalışma hakları yoktur. Ankara Anlaşması imkânlarından yararlanabilme koşulu olan kendi iş yerini açma uygulaması ihlal edilmemelidir.

Ankara Antlaşması İle Hem Kendi İşimde Hem De Başka Bir İşte Çalışabilir Miyim?

Ankara Anlaşma vizesini almış kişilerin hem kendi işlemlerini yapıp hem de ek bir işte çalışmaları anlaşma uyum koşulları gereğince yasaktır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları Ankara Anlaşması vizeleri ile başka bir firmada ek iş yapamaz. Ankara Anlaşması sahibi farklı bir firmada iş hayatına devam edecek olması halinde ise İngiltere devletinin Oturum İzni belgesini edinmelidir.

Ankara Anlaşması Vizesi Başvuruları Sırasında ”Mülakat” Uygulaması Var Mıdır?

İngiltere ile Türkiye arasında imzalanan ve başvuru sahibine İngiltere vatandaşlığı alma hakkı tanıyan bu anlaşma başvuruları direkt olarak İngiltere’ye yapılmaktadır. Türkiye’de bulunan İngiltere Konsolosluklarına ve İngiltere Konsolosluklarının yetkili temsilciliklerine Ankara Anlaşması başvuruları yapılamaz. Bu sebeple, Ankara Anlaşma vizesi başvuruları sırasında ”Mülakat” uygulaması diğer bir deyişle yüz yüze görüşme bulunmaz. Ancak İngiltere Konsolosluğunun kısa süreli vize kategorilerine başvuru yapacak kişi ve kişiler İngiltere Konsolosluğu ile mülakat gerçekleştireceklerdir.

Ankara Anlaşma Vizesi İle Ailemi İngiltere’ye Götürebilir Miyim?

Ankara Anlaşma vizesi almış kişiler bu anlaşma ile eş ve çocuklarını da vize alma koşuluyla İngiltere’ye getirebileceklerdir. Ankara Anlaşması vizesi almış kişiler eş ve çocukları içinde vize başvurusunda bulunup Ankara anlaşması vizesi almış eşin vize süresi kadar vizelerini alabilirler.

Başvuru İçin Sermaye Kişisel Banka Hesabımda Olmak Zorunda Mıdır?

Ankara Anlaşması vize başvuru sürecinde kişinin İngiltere’de kendi şirketini açma koşulu olarak sermayesini Banka Bilgilerinde beyan etmek zorundadır. Ankara Anlaşma vizesi başvuru sahibi sermaye gösterim bilgilerini şahsi hesap bilgilerinde göstermesi gerekir. Üçüncü bir kişinin Banka bilgilerini paylaşamaz/beyan edemezler.

  1. Kişiden Edindiğim Sermaye İle Ankara Antlaşması Başvurusu Yapabilir Miyim?

Ankara Anlaşma vizesi başvuruları için sermaye bildirimi zorunludur. Sermayesini 3. bir kişiden temin etmiş kişiler yazılı olarak paranın ne için verildiğini (Borç, Hediye) bildirmek mecburiyetindedir.

Tapu Tahsis Belgesi Nedir?

Tapu Tahsis Belgesi, 2981 sayılı İmar Affı Kanunu uyarınca hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde yapılan gecekondulara yönelik olarak yapılan başvurular üzerine düzenlenen hak sahipliğini gösteren belgedir. Tapu tahsis belgesi, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil eder. Özel şahıs arazilerine ya da özel şahıslarla hisseli taşınmazlarda yapılan gecekondular bundan yararlanamaz. İmar planlarında kamuya ayrılan alanlarda kalan taşınmazlar bu hükümlerden yararlanamaz. Yine sit alanlarında ve Boğaziçi Kanunu kapsamındaki alanlarda da bu hükümlerden yararlanılamaz. Yargı kararları gereği tapu tahsis belgesi zenginleşme vasıtası olarak kullanılamaz. Tapuya dönüştürülme taleplerinin reddine dair işlemler, Tapu tahsis belgesinin iptaline dair işlemler, Islah imar planları, Islah imar planı kapsamında yapılan parselasyonlar vb. diğer işlemler tebliğ üzerine 60 gün içerisinde idare mahkemesinde dava konusu edilebilir. Tapu Tahsis Belgesi alınmasına ilişkin davanın taraflarının dava devam ederken alınabilecek geçici önlemlerden yararlanabilmesi önemlidir. Dava açılması ya da geçici tedbire karar verilmesi için gerekli idari başvuru ve dava açma sürelerini de kaçırmamaları gerekir. Bu nedenle davalarının en hızlı şekilde sonuçlanması ve dava sonunda Tapu Tahsis davasından kaynaklı tüm haklarını da tam olarak kazanabilmesi için profesyonel hukuki yardımdan faydalanmaları gerekmektedir. Danıştay 6. Dairesinin 18.11.2009 tarihli ve E:2009/5827, K: 2009/11236 sayılı kararı “Dava konusu parselasyon işlemi, 3194 sayılı Yasanın 18.maddesiyle 2981 sayılı Yasanın 10-c ve 3290 sayılı Yasa ile değişik Ek 1. maddelerinin birlikte uygulanması suretiyle tesis edilmiştir. 2981 sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik Ek 1. maddesi, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılacak parselasyon işlemlerini tamamlayıcı nitelikte uygulama yapılmasına olanak sağlamaya yöneliktir. Bu maddeyle amaçlanan, 3194 sayılı Yasa uyarınca yapılacak parselasyon işlemlerinin uygulanmasında problemlere neden olan özel parselasyona dayalı olarak veya hisse karşılığı satın alınan yerlere bir çözüm getirmektir. Ayrıca 3194 sayılı Yasanın 18.maddesinden farklı olarak özel parselasyona dayalı satın alınan yerlerin müstakil tahsis edilmesi olanağı sağlamaktır. Bu nedenle anılan maddelerin uygulanabilmesi için düzenlemenin ıslah imar planına dayanmaması gerekmektedir. 2981 sayılı Yasanın 10-c maddesi uyarınca yapılan parselasyon işleminde ise, hisselerin mümkün olduğunca azaltılması ve müstakil parseller oluşturulması, imar parseli tahsis edilemeyecek küçüklükteki hisselerin ise bedele dönüştürülmesi amaçlandığından, bu maddenin uygulanabilmesi için düzenlemenin ıslah imar planına dayanması gerekmektedir. Bu durumda; 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi ile 2981 sayılı Yasanın 10-c maddelerinin birlikte uygulanma olanağı bulunmadığı….” belirtilmiştir. Tapu tahsis belgesi ve İdare Hukuku ile ilgili diğer makalelerimiz için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Memurların Disiplin Cezaları — Aylıktan Kesme Cezası ve İptali

Aylıktan Kesme Cezası, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125.maddesinin 1.fıkrasının c bendinde düzenlenmiştir. Aylıktan kesme, memurun, brüt aylığından 1/30–1/8 arasında kesinti yapılması olarak tanımlanmıştır. Aylıktan Kesme Cezası Verilmesini Gerektiren Fiil ve Haller Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: a) Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak, b) Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek, c) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak, d) Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda bulunmak, e) Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek, f) Görev yeri sınırları içerisinde her hangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak, g) (Mülga: 13/2/2011–6111/111 md.) h) (Mülga: 13/2/2011–6111/111 md.) ı) Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak, j) (Mülga: 13/2/2011–6111/111 md.) Aylıktan kesme cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre(10 yıl) içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir. Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir. Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları verilir. Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır. Yukarıda yazılı disiplin kovuşturmasının yapılmış olması, fiilin genel hükümler kapsamına girmesi halinde, sanık hakkında ayrıca ceza kovuşturması açılmasına engel teşkil etmez. Aylıktan Kesme Cezası Vermeye Yetkili Amirler Aylıktan Kesme Cezası, ceza verilecek memurun disiplin amiri tarafından verilir. Disiplin amirleri her kurum için ayrı ayrı düzenlenmiştir. Örneğin, okuldaki öğretmen hakkında disiplin cezası vermeye yetkili amir, okul müdürüdür. Okul müdürü hakkında disiplin cezası vermeye yetkili amir de ilçe milli eğitim müdürüdür. Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümleri saklıdır. Aylıktan Kesme Cezasında Karar Süresi ve Zamanaşımı Aylıktan kesme cezası, disiplin amiri tarafından, soruşturmanın tamamlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde verilmek zorundadır. Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren bir ay içinde disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin-cezası verilmediği takdirde ceza-verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Memurun Savunma Hakkı Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır. Aylıktan Kesme Cezasının İptal Nedenleri Maddede belirtilen fiil ile cezanın örtüşmemesi, Fiil ve halin öğrenilmesinden sonra 1 ay içerisinde disiplin soruşturmasına başlanmaması, Fiil ve halin öğrenilmesinden sonra 2 yıl içinde ceza verilmemesi, Cezanın memurun disiplin amiri dışında biri tarafından verilmesi, Disiplin soruşturmasını yapan ile ceza veren kişilerin aynı olması, Savunma hakkı verilmemesi veya 7 günden az savunma hakkı verilmesi, Usulüne uygun bir disiplin soruşturması yapılmaması, Gibi nedenler aylıktan kesme cezasının iptal nedenlerindendir. Aylıktan Kesme Cezası İle İlgili Diğer Hususlar Aylıktan kesme cezası, cezanın veriliş tarihini takip eden aybaşında uygulanır. Disiplin cezaları memurun özlük dosyasına işlenir. Aylıktan kesme cezası alan memur, aylıktan kesme cezasının uygulanmasından 10 sene sonra atamaya yetkili amire başvurarak, verilmiş olan cezalarının özlük dosyasından silinmesini istenebilir. Disiplin amirleri tarafından verilen aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna itiraz edilebilir. İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir. İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır. İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler. Disiplin cezalarına karşı cezanın tebliğinden itibaren 60 gün içinde idari yargı yoluna başvurulabilir. Aylıktan kesme cezası ve diğer disiplin cezaları ile ilgili makalelerimiz için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Memurlara Verilen Disiplin Cezaları — Kınama Cezası ve İptali

Kınama Cezası, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendinde düzenlenmiştir. Kınama 657 sayılı Kanunda, memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesi olarak tanımlanmıştır. Kınama Cezası Verilmesini Gerektiren Fiil ve Haller Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak, b) Eşlerinin, reşit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek, c) Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak, d) Hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak, e) Devlete ait resmi araç-gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde kullanmak, f) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzeri eşyayı kaybetmek, g) İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele ve iş sahiplerine kötü muamelede bulunmak, h) İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak, ı) Görev mahallinde genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, işaret, resim ve benzeri şekiller çizmek ve yapmak, j) Verilen emirlere itiraz etmek, k) Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak, l) Kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak. m) Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek. Kınama cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre(5 yıl) içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir. Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir. Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları verilir. Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır. Yukarıda yazılı disiplin kovuşturmasının yapılmış olması, fiilin genel hükümler kapsamına girmesi halinde, sanık hakkında ayrıca ceza kovuşturması açılmasına engel teşkil etmez. Kınama Cezası Vermeye Yetkili Amirler Kınama Cezası, ceza verilecek memurun disiplin amiri tarafından verilir. Disiplin amirleri her kurum için ayrı ayrı düzenlenmiştir. Örneğin, okuldaki öğretmen hakkında disiplin cezası vermeye yetkili amir, okul müdürüdür. Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümleri saklıdır. Kınama Cezasında Karar Süresi ve Zamanaşımı Kınama cezası, disiplin amiri tarafından, soruşturmanın tamamlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde verilmek zorundadır. Kınama cezasını gerektiren fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren bir ay içinde disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin-cezası verilmediği takdirde ceza-verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Memurun Savunma Hakkı Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır. Kınama Cezasının İptal Nedenleri Maddede belirtilen fiil ile cezanın örtüşmemesi, Fiil ve halin öğrenilmesinden sonra 1 ay içerisinde disiplin soruşturmasına başlanmaması, Fiil ve halin öğrenilmesinden sonra 2 yıl içinde ceza verilmemesi, Cezanın memurun disiplin amiri dışında biri tarafından verilmesi, Disiplin soruşturmasını yapan ile ceza veren kişilerin aynı olması, Savunma hakkı verilmemesi veya 7 günden az savunma hakkı verilmesi, Usulüne uygun bir disiplin soruşturması yapılmaması, Gibi nedenler kınama cezasının iptal nedenlerindendir. Kınama Cezası İle İlgili Diğer Hususlar Kınama cezası, verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır. Disiplin cezaları memurun özlük dosyasına işlenir. Kınama cezası alan memur, kınama cezasının uygulanmasından 5 sene sonra atamaya yetkili amire başvurarak, verilmiş olan cezalarının özlük dosyasından silinmesini istenebilir. Disiplin amirleri tarafından verilen kınama cezalarına karşı disiplin kuruluna itiraz edilebilir. İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir. İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır. İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler. Disiplin cezalarına karşı cezanın tebliğinden itibaren 60 gün içinde idari yargı yoluna başvurulabilir. Kınama cezası ve diğer disiplin cezaları ile ilgili makalelerimiz için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Memurlara Verilen Uyarma Cezası ve İptali

Uyarma Cezası, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde düzenlenmiştir. Uyarma Kanunda, memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesi olarak tanımlanmıştır. Uyarma Cezası Verilmesini Gerektiren Fiil ve Haller Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak, b) Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek, c) Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek, d) Usulsüz müracaat veya şikâyette bulunmak, e) Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak, f) Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak, g) Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak, h) Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak Uyarma cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir. Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir. Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları verilir. Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır. Yukarıda yazılı disiplin kovuşturmasının yapılmış olması, fiilin genel hükümler kapsamına girmesi halinde, sanık hakkında ayrıca ceza kovuşturması açılmasına engel teşkil etmez. Uyarma Cezası Vermeye Yetkili Amirler Uyarma Cezası, ceza verilecek memurun disiplin amiri tarafından verilir. Disiplin amirleri her kurum için ayrı ayrı düzenlenmiştir. Örneğin, okuldaki öğretmen hakkında disiplin cezası vermeye yetkili amir, okul müdürüdür. Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümleri saklıdır. Uyarma Cezasında Karar Süresi ve Zamanaşımı Uyarma cezası, disiplin amiri tarafından, soruşturmanın tamamlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde verilmek zorundadır. Uyarma cezasını gerektiren fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren bir ay içinde disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin-cezası verilmediği takdirde ceza-verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Memurun Savunma Hakkı Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır. Uyarma Cezasının İptal Nedenleri Maddede belirtilen fiil ile cezanın örtüşmemesi, Fiil ve halin öğrenilmesinden sonra 1 ay içerisinde disiplin soruşturmasına başlanmaması, Fiil ve halin öğrenilmesinden sonra 2 yıl içinde ceza verilmemesi, Cezanın memurun disiplin amiri dışında biri tarafından verilmesi, Disiplin soruşturmasını yapan ile ceza veren kişilerin aynı olması, Savunma hakkı verilmemesi veya 7 günden az savunma hakkı verilmesi, Usulüne uygun bir disiplin soruşturması yapılmaması, Gibi nedenler uyarma cezasının iptal nedenlerindendir. Uyarma Cezası İle İlgili Diğer Hususlar Uyarma cezası, verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır. Disiplin cezaları memurun özlük dosyasına işlenir. Uyarma cezasının uygulanmasından 5 sene sonra atamaya yetkili amire başvurarak, verilmiş olan cezalarının özlük dosyasından silinmesini istenebilir. Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, cezalarına karşı disiplin kuruluna itiraz edilebilir. İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir. İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır. İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler. Disiplin cezalarına karşı cezanın tebliğinden itibaren 60 gün içinde idari yargı yoluna başvurulabilir. Uyarma Cezası ve diğer disiplin cezalarının iptali ile ilgili makalelerimiz için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Memurlara Verilen Uyarma Cezası ve İptali

Uyarma Cezası, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde düzenlenmiştir. Uyarma Kanunda, memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesi olarak tanımlanmıştır. Uyarma Cezası Verilmesini Gerektiren Fiil ve Haller Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır: a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak, b) Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek, c) Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek, d) Usulsüz müracaat veya şikâyette bulunmak, e) Devlet memuru vakarına yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak, f) Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak, g) Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak, h) Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak Uyarma cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir. Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir. Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı neviden disiplin cezaları verilir. Özel kanunların disiplin suçları ve cezalarına ilişkin hükümleri saklıdır. Yukarıda yazılı disiplin kovuşturmasının yapılmış olması, fiilin genel hükümler kapsamına girmesi halinde, sanık hakkında ayrıca ceza kovuşturması açılmasına engel teşkil etmez. Uyarma Cezası Vermeye Yetkili Amirler Uyarma Cezası, ceza verilecek memurun disiplin amiri tarafından verilir. Disiplin amirleri her kurum için ayrı ayrı düzenlenmiştir. Örneğin, okuldaki öğretmen hakkında disiplin cezası vermeye yetkili amir, okul müdürüdür. Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümleri saklıdır. Uyarma Cezasında Karar Süresi ve Zamanaşımı Uyarma cezası, disiplin amiri tarafından, soruşturmanın tamamlandığı tarihten itibaren 15 gün içinde verilmek zorundadır. Uyarma cezasını gerektiren fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren bir ay içinde disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin-cezası verilmediği takdirde ceza-verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Memurun Savunma Hakkı Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır. Uyarma Cezasının İptal Nedenleri Maddede belirtilen fiil ile cezanın örtüşmemesi, Fiil ve halin öğrenilmesinden sonra 1 ay içerisinde disiplin soruşturmasına başlanmaması, Fiil ve halin öğrenilmesinden sonra 2 yıl içinde ceza verilmemesi, Cezanın memurun disiplin amiri dışında biri tarafından verilmesi, Disiplin soruşturmasını yapan ile ceza veren kişilerin aynı olması, Savunma hakkı verilmemesi veya 7 günden az savunma hakkı verilmesi, Usulüne uygun bir disiplin soruşturması yapılmaması, Gibi nedenler uyarma cezasının iptal nedenlerindendir. Uyarma Cezası İle İlgili Diğer Hususlar Uyarma cezası, verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır. Disiplin cezaları memurun özlük dosyasına işlenir. Uyarma cezasının uygulanmasından 5 sene sonra atamaya yetkili amire başvurarak, verilmiş olan cezalarının özlük dosyasından silinmesini istenebilir. Disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, cezalarına karşı disiplin kuruluna itiraz edilebilir. İtirazda süre, kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren yedi gündür. Süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezaları kesinleşir. İtiraz mercileri, itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren otuz gün içinde kararlarını vermek zorundadır. İtirazın kabulü hâlinde, disiplin amirleri kararı gözden geçirerek verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler. Disiplin cezalarına karşı cezanın tebliğinden itibaren 60 gün içinde idari yargı yoluna başvurulabilir. Uyarma Cezası ve diğer disiplin cezalarının iptali ile ilgili makalelerimiz için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Vergi MüfettiÅŸi – Geç Atanma – MaaÅŸ Farkı Ä°adesi Vergi MüfettiÅŸi Yardımcısı iken yeterlilik sınavında baÅŸarı gösterenler Vergi MüfettiÅŸi olarak atanmaktadırlar. Ancak bazı durumlarda adaylar tarafından baÅŸarı gösterilmesine raÄŸmen bu kiÅŸilerin atamaları idareler tarafından geciktirilmektedir. Bu gecikmelerden kaynaklı olarak ataması geç yapılan Vergi MüfettiÅŸlerinin maaÅŸ farklarını alamamaları sorunsalı ortaya çıkmaktadır. Bu yazımızda, ataması geç yapılan ve Vergi MüfettiÅŸi olarak görev yapan kiÅŸilerin geç atamadan kaynaklı olarak maaÅŸ farklarını nasıl alacağını anlatacağız. Ä°lgili Mevzuat 31/10/2011 günlü, 28101 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Vergi Denetim Kurulu YönetmeliÄŸi‘nin; “Vergi MüfettiÅŸ Yardımcılığına giriş” baÅŸlıklı 10. maddesinde; “Vergi MüfettiÅŸliÄŸi mesleÄŸine özel yarışma sınavıyla Vergi MüfettiÅŸ Yardımcısı olarak girilir.” “Vergi müfettiÅŸ yardımcılığı giriÅŸ sınavı” baÅŸlıklı 11. maddesinde; “Vergi MüfettiÅŸ Yardımcılığına atanmak için, vergi müfettiÅŸ yardımcılığı giriÅŸ sınavını kazanmak ÅŸarttır. (…..) GiriÅŸ sınavı yazılı ve sözlü olmak üzere iki aÅŸamalı bir sınavdır. Yazılı sınavda baÅŸarılı olamayanlar sözlü sınava alınmazlar. (…..)” “Vergi MüfettiÅŸ Yardımcılarının yeterlik sınavı” baÅŸlıklı 30. maddesinde; “Vergi MüfettiÅŸ Yardımcıları, fiilen üç yıl çalışmak ve yardımcılık döneminde performans deÄŸerlendirmesine göre baÅŸarılı olmak ÅŸartıyla yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Aylıksız izinler ile raporlu gün sayıları fiilen çalışılan sürenin hesabında dikkate alınmaz. Yeterlik sınavı ile Vergi MüfettiÅŸ Yardımcılarının görev ve yetki alanlarına giren yürürlükteki mevzuat ve bu mevzuatın uygulamasını; inceleme, teftiÅŸ ve soruÅŸturma yöntemleri hakkındaki bilgilerini; mesleÄŸin gerektirdiÄŸi diÄŸer bilgi ve nitelikleri kazanıp kazanmadıkları ölçülür. BaÅŸkanlıkça belirlenen esaslar çerçevesinde yapılan yeterlik sınavı, yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölümden oluÅŸur.” “Atanma” baÅŸlıklı 34. maddesinde; “Yeterlik sınavında baÅŸarı gösterenler Vergi MüfettiÅŸi olarak atanırlar.” Mevzuatta yer verilen hükümlerden hareketle, Vergi MüfettiÅŸi yardımcısı olarak görev yapan ve yeterlilik sınavında baÅŸarılı olanların Vergi MüfettiÅŸi olarak atanacağı belirtilmektedir. YönetmeliÄŸin bu hükmü emredici nitelikte bir hükümdür. Yeterlilik sınavında baÅŸarılı olanların idare tarafından en kısa zamanda atamasının yapılması gerekir. Atamanın geç yapılması idarenin kusurunu ortaya çıkarır. Ä°darenin Kusur SorumluluÄŸu T.C. Anayasası’nın 125.maddesinde belirtildiÄŸi üzere, idarenin her türlü eylem ve iÅŸlemlerine karşı yargı yolu açıktır. Buradan hareketle, idarenin kusurun bulunduÄŸu durumlarda, idare ilgililerin iÅŸlem veya eylem nedeniyle uÄŸradığı zararları tazminle yükümlüdür. Ä°darenin kusur sorumluluÄŸu üç halde karşımıza çıkmaktadır: hizmetin kötü iÅŸlemesi, hizmetin geç iÅŸlemesi veya hizmetin hiç iÅŸlememesi. Vergi MüfettiÅŸi olmak için sınavı kazanan ancak ataması yapılmayan kiÅŸiler açısından burada idarenin sorumluluÄŸu hizmetin geç iÅŸlemesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle ilgili kiÅŸiler atamanın geç yapılmasından kaynaklı maaÅŸ farklarını isteyebilirler. Aynı zamanda halen atamaları yapılmadıysa atamalarının yapılmasını da isteyebilirler. Atanmaya hak kazanmasına raÄŸmen bir kiÅŸinin atamasının yapılmaması veya ataması yapılmasına raÄŸmen maaÅŸ farklarının verilmemesi; Hem bireylerin tüm eylem ve iÅŸlemlerde devlete güven duyabilmesi ilkesini ifade eden hukuki güvenlik ilkesine; hem de idarenin yaptığı iÅŸ ve eylemlerde makul süre içerisinde hareket ederek bireylerin maÄŸduriyetini engelleme iÅŸlevi olan hukuki belirlilik ilkesine aykırı olacaktır. Bu çerçevede yeterlilik sınavı geçmesine raÄŸmen Vergi MüfettiÅŸi kadrolarına atanmayan ve Vergi MüfettiÅŸi kadrolarına geç atanan ve maaÅŸ farkları ödenmeyen kiÅŸilerin hangi yolları izleyeceÄŸini anlatacağız. Yeterlilik Sınavını Geçmesine RaÄŸmen Vergi MüfettiÅŸi Kadrolarına Atanmayanların Ä°zleyeceÄŸi Yol Bu kiÅŸiler, yeterlilik sınavını geçmelerine ve makul bir süre geçmesine raÄŸmen atamaları yapılmamış ise; Atanmalarının yapılması için kurumlarına bir dilekçeyle baÅŸvururlar. Bu talepleri reddedilirse veya dilekçenin verilmesini müteakip 60 gün geçerse bunu zımni ret kabul ederek, Ret veya zımni ret tarihinden itibaren 60 gün içinde Ä°dare Mahkemelerinde dava açabilirler. Konuyla ilgili açılan davalarda, idari yargı temyiz merci olarak görev yapan Danıştay’ın davacıların lehine olacak ÅŸekilde emsal kararları bulunmaktadır. Vergi MüfettiÅŸi Kadrolarına Ataması Yapılan Ancak Geç Atamadan Kaynaklı Olarak MaaÅŸ Farklarını Alamayan KiÅŸilerin Ä°zleyeceÄŸi Yol Bu kiÅŸiler, yeterlilik sınavından baÅŸarılı olmuÅŸlar ve makul bir süre geçtikten sonra atamaları yapılmışsa, geç atanmadan dolayı alamadıkları maaÅŸ farklarının taraflarına verilmesi için; Bir dilekçeyle idareye baÅŸvurarak maaÅŸ farklarının faiziyle birlikte ödenmesini isteyebilirler. Bu talepleri reddedilirse veya dilekçenin verilmesini müteakip 60 gün geçerse bunu zımni ret kabul ederek, Ret veya zımni ret tarihinden itibaren 60 gün içinde Ä°dare Mahkemelerinde dava açabilirler. Açılacak davalarda faizin ne zamandan itibaren istenebileceÄŸi konusu uygulamada tartışma konusu olmaktadır. Bununla ilgili verilen kararlarda Danıştay faizin idareye baÅŸvuru tarihinden istenebileceÄŸini belirtmektedir. Aynı zamanda faiz Ä°dare Mahkemelerinde açılan dava tarihinden itibaren de istenebilir. MaaÅŸ farklarının istenmesine iliÅŸkin durumlar mülkiyet hakkını ilgilendirdiÄŸinden, her idari baÅŸvuru dava açma süresini yeniden canlandırır. EÄŸer bir baÅŸvuru yapılmış ancak gerekli süreler içerisinde Ä°dare Mahkemelerinde dava açılmamışsa; idareye yeniden baÅŸvuru yapılarak bu baÅŸvurunun reddi veya zımnen reddi üzerine 60 gün içinde Ä°dare Mahkemelerinde dava açılabilir. Bu yazımız Vergi MüfettiÅŸi kadrolarına ataması yapılmayan ve geç atanmadan kaynaklı maaÅŸ farklarını alamayan kiÅŸiler özelinde yazılmakla birlikte, aynı hususlar iÅŸ müfettiÅŸleri veya diÄŸer kurum müfettiÅŸleri için de geçerlidir. Ä°dari baÅŸvuruların yapılması ve dava açılması aÅŸamasında herhangi bir hak kaybı yaÅŸanmaması açısından alanında uzman bir Ä°dare Avukatından hukuki yardım alınması faydalı olacaktır. Vergi MüfettiÅŸi kadrolarına atananların maaÅŸ farklarını nasıl alacağı ile ilgili makalemiz ve daha fazlası için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Disiplin SoruÅŸturması Nasıl Yapılmalı – Danıştay Kararı

Disiplin soruÅŸturması yapılmasının gerekliliÄŸi ve usulü, Danıştay 12. Dairesi’nin kararında belirlenmiÅŸtir. Bu çerçevede, Disiplin soruÅŸturması yapılırken nelere dikkat edilmesi gerektiÄŸi, Usulüne uygun bir soruÅŸturma raporunda nelerin bulunması gerektiÄŸi ve SoruÅŸturmacının disiplin soruÅŸturması yaparken görev ve sorumluluklarının neler olduÄŸu, AÅŸağıdaki Danıştay kararında açıkça yazılmıştır. Danıştay 12. Daire BaÅŸkanlığı’nın E: 2015/3295, K: 2017/2060 Sayılı Kararı “İçtihat Metni” Kararın Düzeltilmesini Ä°steyen (Davalı) : Vekili : Karşı Taraf (Davacı) : Vekili : Ä°stemin Özeti : Danıştay Onikinci Dairesince verilen 14/05/2015 tarihli ve E:2011/10159, K:2015/3144 sayılı kararın 2577 sayılı Ä°dari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. Maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Ä°stemin reddi gerektiÄŸi savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hâkimi : Düşüncesi : Davalı idarenin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz kararının kaldırılarak Ä°dare mahkemesince verilen kararın gerekçe deÄŸiÅŸtirerek onanması gerektiÄŸi düşünülmektedir. TÃœRK MÄ°LLETÄ° ADINA Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince iÅŸin gereÄŸi görüşüldü: Dava; .. Ä°li, … Ä°lçesi’nde kadastro müdürü olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/D-(f) maddesi uyarınca bir yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasına, ancak yükselebileceÄŸi kadronun son kademesinde bulunduÄŸundan, anılan cezanın brüt aylığından ¼ oranında kesinti yapılması suretiyle uygulanmasına iliÅŸkin 05.07.2010 tarihli ve 36 sayılı iÅŸlemin iptali istemiyle açılmıştır. Ä°lk Derece Mahkemesinin Kararı … 1. Ä°dare Mahkemesinin … tarihli ve … sayılı kararıyla; Eksik inceleme ve araÅŸtırma yapılmak suretiyle düzenlenen ön inceleme raporunda getirilen teklif üzerine, davacının gerçeÄŸe aykırı belge düzenlediÄŸinden bahisle ¼ oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına iliÅŸkin dava konusu iÅŸlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu iÅŸlemin iptaline karar verilmiÅŸtir. Danıştay Onikinci Dairesinin 14/05/2015 tarihli ve E:2011/10159, K:2015/3144 sayılı kararıyla Ä°dare Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiÅŸtir. Karar Düzeltme Ä°steminin Kabulü Davalı idare tarafından karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz kararının kaldırılarak Ä°dare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir. Danıştay Dava Daireleri ile Ä°dari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmeleri 2577 sayılı Ä°dari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin varlığı ile mümkündür. Davalı idarenin kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçede ileri sürdüğü sebepler, 2577 sayılı Ä°dari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının © bendi uyarınca, Dairemiz kararının düzeltilmesini gerektirecek niteliktedir. Bu nedenle kararın düzeltilmesi istemi kabul edilerek anılan kararın kaldırılmasından sonra uyuÅŸmazlığın esası yeniden incelendi; Disiplin SoruÅŸturması Ä°le Ä°lgili Mevzuat 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Disiplin amiri ve disiplin cezaları” baÅŸlıklı 124. maddesinin ikinci fıkrasında; “Kamu hizmetlerinin gereÄŸi gibi yürütülmesini saÄŸlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiÄŸi ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı iÅŸleri yapanlara durumun niteliÄŸine ve ağırlık derecesine göre 125 inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir.” hükmüne yer verilmiÅŸtir. 4483 sayılı Memurlar ve DiÄŸer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, bu Kanun’un amacının; Memurlar ve diÄŸer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle iÅŸledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için izin vermeye yetkili mercileri belirtmek ve izlenecek usulü düzenlemek olduÄŸu; “Kapsam” baÅŸlıklı 2. maddesinde de, Bu Kanunun, Devletin ve diÄŸer kamu tüzel kiÅŸilerinin genel idare esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiÄŸi asli ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diÄŸer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle iÅŸledikleri suçlar hakkında uygulanacağı; ancak disiplin hükümlerinin saklı olduÄŸu düzenlemelerine yer verilmiÅŸtir. Aynı Kanun’un “Ön inceleme yapanların yetkisi ve rapor” baÅŸlıklı 6. maddesinde ise, Ön inceleme ile görevlendirilen kiÅŸi veya kiÅŸilerin, bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre iÅŸlem yapabilecekleri; Hakkında inceleme yapılan memur veya diÄŸer kamu görevlisinin ifadesini de almak suretiyle yetkileri dâhilinde bulunan gerekli bilgi ve belgeleri toplayıp, görüşlerini içeren bir rapor düzenleyerek durumu izin vermeye yetkili mercie sunacakları; Yetkili merciin bu rapor üzerine soruÅŸturma izni verilmesine veya verilmemesine karar vereceÄŸi hükme baÄŸlanmıştır. Disiplin SoruÅŸturması Yapılmasının GerekliliÄŸi Ve Usulü Disiplin cezaları, Kamu hizmetinin gereÄŸi gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya Mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlardır. Memurların özlük hakları üzerinde doÄŸrudan ve önemli sonuçlar doÄŸurmaları sebebiyle sübjektif ve bireysel etkileri bulunmaktadır. Aynı zamanda kamu görevinin gereÄŸi gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin saÄŸlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler. Bu bakımdan disiplin soruÅŸturması yapılırken izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmektedir. Doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluÅŸturulmaktadır. Buna göre, disiplin cezası verilebilmesi için; Kusurlu halin tespitinden sonra belli süreler içinde ilgili memur hakkında tarafsız bir soruÅŸturmacı görevlendirilerek disiplin soruÅŸturması açılması, Söz konusu soruÅŸturmada memurun lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak ekleriyle birlikte bir soruÅŸturma raporunun oluÅŸturulması ve Bu ÅŸekilde memurun hangi fiili, nerede, ne zaman, nasıl, ne ÅŸekilde iÅŸlediÄŸinin somut, hukuken kabul edilebilir ve delillerle şüpheye yer vermeyecek açıklıkta ortaya konularak Yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmektedir. Yukarıda belirtilen hükümler doÄŸrultusunda; disiplin suçu teÅŸkil eden fiillerle ilgili olarak soruÅŸturma yapılması zorunlu olduÄŸu gibi soruÅŸturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılması da isnada maruz kalanların hukuki güvencesidir: SoruÅŸturma emri verilmesi; Bağımsız ve üst veya denk görevde olan bir soruÅŸturmacı atanması, Olayla ilgili tanık ve soruÅŸturulanın ifadelerinin alınması, Ä°fade alınmadan kiÅŸiye haklarının ve soruÅŸturma konusunun bildirilmesi, Ä°snat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe baÅŸkaca delillerin araÅŸtırılması, SoruÅŸturma sonucunda bir rapor hazırlanması ve bu raporda; olayın deÄŸerlendirilmesi soruÅŸturmacının kanaat ve teklifini belirtmesi ve raporun ilgili makama sunulması, SoruÅŸturmayı yapan kiÅŸi ile soruÅŸturmada elde edilen delilleri deÄŸerlendirecek kiÅŸi veya kurulların ayrı olması, Yasal süre içerisinde isnat olunan fiiller bildirilerek sanığın savunmasının alınması GerekliliÄŸi disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduÄŸu gibi hukuki güvenlik ilkesinin de gereÄŸidir. Dava Konusu Olay Bakılan olayda; … Ä°li, … Ä°lçesi’nde kadastro müdürü olarak görev yapan davacı hakkında, Davalı idareye gönderilen dilekçe ilgi tutularak inceleme yapılması, Ä°nceleme sonucunda 4483 sayılı Kanun kapsamında kalan bir suç unsuru tespit edildiÄŸi takdirde yetkili merciden ön inceleme oluru alınarak ön inceleme raporu düzenlenmesi, 4483 sayılı Kanun kapsamında bir suç unsuru tespit edilmezse düzenlenen inceleme raporunun davalı idareye gönderilmesi emriyle 29.03.2010 tarihli ve 1197 sayılı iÅŸlem ile görevlendirme yapıldığı, Muhakkik tarafından yapılan inceleme sonucunda, davacı hakkında 4483 sayılı Kanun kapsamında ön inceleme yapılması gerektiÄŸi sonucuna varılarak … Kaymakamlığı’ndan ön inceleme oluru istendiÄŸi ve Kaymakamlığın 21.04.2010 tarihli ve 54 sayılı iÅŸlemi ile ön inceleme oluru verildiÄŸi, Bunun üzerine muhakkik tarafından düzenlenen 26.04.2010 tarihli ön inceleme raporunda, ceza hukuku yönünden yapılan deÄŸerlendirmenin yanı sıra disiplin hukuku yönünden de ayrıca teklifte bulunulduÄŸu, Getirilen teklif uyarınca tesis edilen dava konusu iÅŸlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Danıştay’ın DeÄŸerlendirmesi ve Sonuç Her ne kadar inceleme olurunda, disiplin soruÅŸturması ile ilgili düzenlemelere de yer verilmiÅŸ olan “İnceleme, Ön Ä°nceleme ve SoruÅŸturma Yönergesi” ilgi tutulmuÅŸ ve gereÄŸinin yapılması istenilmiÅŸ ise de; Anılan Yönergede, disiplin soruÅŸturma emri verilmesi halinde örneÄŸi Yönergede gösterilen disiplin soruÅŸturma raporunun ayrıca düzenleneceÄŸi açık biçimde belirtilmiÅŸ olduÄŸundan 29.03.2010 tarihli ve 1197 sayılı inceleme ve görevlendirme emrinin bir disiplin soruÅŸturma oluru olarak, hazırlanan 26.04.2010 tarihli ve 6 sayılı ön inceleme raporunun da bir soruÅŸturma raporu olarak deÄŸerlendirilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır. Yukarıda açık metinlerine yer verilen mevzuat hükümleri bir bütün halinde deÄŸerlendirildiÄŸinde; Davacı hakkında 657 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış bir disiplin soruÅŸturması bulunmadığından, 4483 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen inceleme raporunda getirilen teklif uyarınca tesis edilen dava konusu iÅŸlemde hukuka uyarlık, iÅŸin esasına girilerek verilen mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. Bu durumda; davacının gerçeÄŸe aykırı belge düzenlediÄŸinden bahisle ¼ oranında brüt aylığından kesme cezası ile cezalandırılmasına iliÅŸkin dava konusu iÅŸlemin dayanağının ayrı bir disiplin soruÅŸturma oluru alınmaksızın 4483 sayılı Kanun kapsamında hazırlanan ön inceleme raporu olduÄŸu anlaşıldığından, Ä°dare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen husus sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle; Davalı idarenin temyiz isteminin reddiyle Ä°dare Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile sonucu itibarıyla onanmasına, 27/04/2017 tarihinde oybirliÄŸiyle karar verildi. Disiplin soruÅŸturması ve disiplin cezaları ile ilgili diÄŸer makalelerimiz için web sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.